"Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah: Kalem. " Cemil Meriç

 

Bir Düşünürün Aşkı Ve Düşünce Dünyası

Bir Düşünürün Aşkı Ve Düşünce Dünyası

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Tuncer 


Cemil Meriç, okuma ve dinleme sonucunda elde ettiği birikimlerini, duygu ve düşünce dünyamızda, yazıya en ustaca aktaran bir yazardır. Yazı hayatında Sinan Paşa, Süleyman Nazif, Cenap Şahabettin ve Ahmet Hâşim’den etkilenmiş olduğunu söyler. "Nesrin de, edebiyatın gür ve ihtişamlı bir kolu olduğunu”, Refik Halit’ten öğrendiğini belirtir.(Jurnal 2, İst., 1993, s.267). Üslûbuna yön veren sanatçılar Chateaubriand ve Victor Hugo’dur. (Jurnal 2, s.268).



Cemil Meriç’in duygu ve düşünce yazılarında, üslûp öne çıkar. Doğu ve Batı dünyasından okudukları, onun üslûbunu oluşturur. İlim, irfan, kültür, medeniyet, aydın, çağdaşlık, edebiyat ve sanat gibi konularda düşüncelerini ortaya koyarken, kendine özgü üslûbuyla dikkatleri üzerinde toplar. Anlam yoğunluğu, konuya ilişkin derinliği, özdeyiş niteliği taşıyan sözleriyle bizleri kendine hayran bırakır. Fikir adamlığı ve dehâsı bize yol gösterici olur.



Kültürden İrfana, Umrandan Uygarlığa yürürken Mağaradakiler’i aydınlatır; bu Ülke’ye sahip çıkmak gerektiğini, Işık Doğu’dan Gelir hatırlatmasında bulunarak bizleri uyarır. Sosyoloji Notları’nda düşünür kimliği, imbikten süzülmüş sözleriyle iyice belirginleşir. Kültürden İrfana eserinde, arif kişiliği, bilgeliği öne çıkar. Kırk Ambar’ın ilk cildinde, dünya edebiyatını irdeler ve özellikle roman üzerinde yoğunlaşır, edebiyat tarihine not düşer; ikici cildi Bir Facianın Hikâyesi ile birleşir, âdeta bir düşünceler tarihi olarak karşımıza çıkar. Avrupalılaşma, modernleşme, Batı, ideoloji, liberalizm, hürriyet, anarşi, terör konuları, onun tefekkür, ilim ve irfan dolu diliyle/üslûbuyla anlam kazanır.



Cemil Meriç’in duygu yoğunluğuna/aşkına Jurnal 2’de tanık oluruz. Duygu ve düşüncelerini büyük bir ustalıkla nakış gibi işlediğini görürüz. Lamia Hanım’a karşı duymuş olduğu aşkı, mektuplarıyla yaşar ve yaşatır bizlere. Böylesine içten, şairane bir üslûpla yazılmış satırlardan oluşan mektuplarında, onunla empati kurarız. Bu mektuplar bize, aşkın yüceliğini, vazgeçilmezliğini ve sıcaklığını yaşatır. Taparcasına sevmek, dürüstçe sevmek, yüreğiyle aşkı büyütmek, doğrusu, ancak bu kadar mümkün olabilir… Bu samimi ve sıcak ifadeler, fildişi kuleden söylenmiş süslü sözler yığını olarak değil; hasret, acı, gözyaşı ve rüyaların tutuşturduğu yürekten gelen, duyarak, yaşayarak aşkın acısıyla kıvranan bir insanın feryadı olarak karşımıza çıkar. Duygu ve hasret yüklü bu mektuplar, benliğini sevdiğine adamış bir insanın, karşısındakini mutlu edebilmek adına çektiği acıları dile getiren birer ibret sayfalarıdır. Okuru hüzünlendiren ve kimi zaman anlatımıyla büyüleyen bu mektuplar, Cemil Meriç’in iç dünyasında kopan fırtınaları yansıtması, insan Cemil Meriç’i tanıtması bakımından çok önemlidir.



Mektuplar konusunda, Cemil Meriç’in oğlu Mahmut Ali Meriç’in şu sözleri, annesi Fevziye Hanım’ın içinde yaşadığı sıkıntıyı açığa vurması bakımından dikkat çekicidir:

"Fevziye Hanım’ın hayatının manası da Cemil Meriç’tir. Ve Fevziye Hanım ona karşı hep anlayışlı, hep müsamahakâr, hep yumuşaktır. Yine de kocasının Lamia Hanım’la olan ilişkisini benimseyebilmesi çok zordur. Gururu kırılır, zaman zaman isyan eder sessizce, üzüntülerini içine atar, ama Cemil Meriç’in hayatı sevmesi, hayata bağlanması, karamsarlığını unutması, dahası yaratmayı sürdürmesi, daha çok üretmesi, mektuplarındaki yoğun duygusallığı aşarak, Hint Edebiyatı’nı ve Saint- Simon’u izleyen tüm diğer eserlerini yazabilmesi gerekmektedir, bu da Fevziye Hanım’ın ona sağladığı güvenli, sevgi ve şefkat dolu ortam sayesinde mümkün olabilir.” (Jurnal 2, s.18).



Onun duygu yoğunluğunu dile getiren mektuplardan bazı pasajları, sizlerle paylaşmak isteriz:

"Leyla bir tomurcuk, sen bir muhteşem gül. Leyla bir mısra, sen bir destansın. Leyla bir kıvılcım, sen bir şafaksın. Leyla bir tecessüs, Leyla bir masal, Leyla yaşamayan, Leyla bir yarım.

Hangi sevgili seninle boy ölçüşebilir. Lamiam benim. Sen doyulmayan, sen kanılmayan, sen rüya, sen gerçek.” (Jurnal 2, s.72).

"Seni bulmadığım için, seni bulamadığım için gözlerim kapandı. Seni düşünerek intihar etmedim. Yirmi beş yıldan beri senin için yaşıyorum Lamiam.

Her kitabımda sen varsın. Hind’i ben yazmış olamam. Bende güzel olan ne varsa, senin ilhamın. Bende büyük olan ne varsa senin eserin. Sen günahlarınla bensin, ben faziletlerimle sen.” (s.73)

"Arzularımı susturamıyorum. Şımarığım, yaramazım, alçağım. Sel yatağına çekilmedi henüz. Mektuplarınla yaşıyorum. Garip bir hayat bu, seninle yatıyor, seninle kalkıyorum, ama yine de mütehassir (hasret çeken, özleyen)im, yine de… Lamiam benim, bütünüm, kemalim, zindanımı aydınlatan ışık, gözbebeğim.” (s.73)

"Lamiam kayadan fışkıran pınar,

Lamia kozayı yırtan kelebek.

(…) Dünya kapkaranlıktı, bir kâbusu yaşıyordum. Bir akşam sen belirdin ufkumda. Önce sesdin, ışıl ışıl bir ses. Sonra alev oldun. Şimdi şafağımsın, Lamiam.” (s. 86).

"Acılarımın kaynağı sensin, evet ama hayatımın kaynağı da sensin, senin için ve seninle yaşıyorum.” (s. 89).

"Yıllar pencerelerimizden kuşlar gibi uçup gidecek, biz, ölüm dudaklarımızda son şarkımızı yarıda bıraktığı gün aynı ürperti, aynı susuzluk, aynı hayranlık içinde can vereceğiz.” (s.111).

Cemil Meriç, Lamia Hanım’ı dini kadar sever, ibadet ona doğru kanatlanır.

"Ramazanda oruç tutacak mısın?” diye sorar.

"40 senedir tutmadım. Ama sen tutacaksan, senin hayatını yaşamak seninle aynı saatlerde yemek yiyebilmek için ben de tutarım.” (s. 113).

"Senin için acı çekmek, ibadetlerin en güzeli. Adınla, yâdınla, her cehennem gülistanlaşır.” (s.118).

"Seninle beraber yemek, seninle beraber içmek, seninle beraber yatıp kalkmak istiyorum.” (s.118).

"Sen hislerimizi manaya kalbediyorsun (dönüştürüyorsun), şiire kalbediyorsun, ahenge kalbediyorsun.” (s.123)

"Sen benim vatanım, beşiğim, mezarım, kâinatım(sın).” (s.117)

Jurnal 2, eski aşkları aratmayacak, adam gibi adamın yüreğinden süzülen "sevda sözleri” olarak yüreğimize damlar. "İfşadan hoşlansam roman yazardım.”(s.203) diyen Cemil Meriç, bu mektuplarıyla aşkın romanını yazmış zaten. Daha ne yazacaktın? Sevgi dolu yüreğin, mektuplardan oluşan en güzel romanı okutuyor hepimize…



Cemil Meriç’i okumalıyız. Okuyanlarımız dönüp yeniden okumalıdır. Onda çok şeyler bulacağız. Duygu ve düşünce ufkumuz genişleyecektir. O dehânın aklımıza, yüreğimize akıtacağı billûrdan bilgi ve ses damlacıklarıyla kanatlanacağız. Edebiyat, kültür ve sanat hayatımızda etkili olan yerli/ yabancı yazar ve şairler hakkında, eserleri üzerinde düşüncelerini bulacağız:



İbn Haldun, İbn Sina, İbn Rüşd, Gazali, El Buruni… Nabi, Fuzuli, Baki, Nedim… Cevdet Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat, Süleyman Nazif, Tevfik Fikret, Mehmet Âkif… Abdullah Cevdet, Ahmet Naim, Ali Kemal, Ali Suavi, Celâl Nuri (İleri), Hüseyin Kâzım Kadri, Baha Tevfik, Beşir Fuat, Rıza Nur, Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Rıza Tevfik, Ziya Gökalp… Cemaleddin Afganî, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu… Refik Halit, Yakup Kadri, Halide Edip… Nâzım Hikmet, Peyami Safa, Necip Fazıl… Mustafa Şekip, Mümtaz Turhan, Hilmi Ziya Ülken, Niyazi Berkes, Erol Güngör… Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Çetin Altan, Attilâ İlhan… İsmet Özel, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür…



Cemil Meriç, Homer’den Eflatun’a, Sokrat’a Aristo’ya, Voltaire’e, Herder’e ve Goethe’ye kadar açılan ve evrensel değer ve düşünceleri bilen bir düşünürdür. Okumalarımızda, Batı dünyasının önemli şahsiyetleri de karşımıza çıkmaktadır:



Marx, Engels, Hegel… Montesquieu, Auguste Comte, Durkheim, Herbert Spencer, Kant, Albert Camus, Jean Paul Sartre, Pierre Pascal, Descartes, Saint- Simon, Nietzche, Martine Luther, Gerard de Nerval, Stefan George, Michelet, Quinet… Cervantes, Stendhal, Victor Hugo, Balzac, Jean Jacques Rousseau, Gustave Flaubert, Emile Zola, Tolstoy, Dostoyevski, Turgeniev… Sainte Beuve, H.Taine, T.S.Eliot, Lunaçarski…



Bunlardan çok yararlanacağız. Bu isimlerin sayısı, yazarın eserlerine bağlı olarak artmaktadır. Bu şahsiyetlerin eserleri ve fikirleri üzerine tespit ve değerlendirmeleri, bizlere rehberlik etmektedir. Cemil Meriç, Doğu ve Batı dünyasını iyi bir şekilde özümsemiş bir düşünür ve aydınımızdır. "Arslanın vücudu, yediği hayvanlardan oluşur” sözüne itibar edecek olursak, "Cemil meriç’in de bilgi ve kültür birikimi, okuduğu kitaplardan oluşur” diyebiliriz. Kendine özgü üslûbuyla bizleri duygu ve düşünce dünyasına çekmeyi başarır. Hayatını kitaplar içerisinde geçiren Meriç, öğrendiklerini kitaplarındaki düşünceleriyle göstermeye/öğretmeye, bize aktarmaya çalışır. Zengin bilgi ve kültür birikimini, şiirli üslûbuyla yazmış olduğu denemelerini okuruyla paylaşır. Otuz sekiz yıl aydınlık, otuz üç yıl karanlık dünyasına sığdırdığı okumaları ve yazmaları karşısında, onun çok parlak, ışıl ışıl bir zekâya ve dehaya sahip olduğuna tanıklık edeceğiz. Edebiyat, sosyoloji, felsefe gibi disiplin dallarındaki derinliği, bizleri hayrete düşürecektir. Bu gayret ve emek karşısında saygıyla eğileceğiz.



Bu Dünyanın Eşiğinde kalmamalıyız. Bu Ülke’yi tanımalıyız. Hint’ten, Batı’dan heybemiz dolu elvan elvan çiçeklerle yuvaya/ eve dönmeliyiz. Özümüz olarak kalmalıyız. Mağaradakiler’in dramını yaşayan aydınlardan olmamalıyız. Işık Doğudan Gelir teşhis ve tespitine inanmalıyız. Tanzimat’tan buyana, sürmekte olan arayışlar içindeki şaşkınlıktan kurtulmalıyız. Kırk Ambar’ın kapıları hepimize açık…


 Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Tuncer 
( Maî/ Dil-Edebiyat Kültür Dergisi, İzmir, S:5, Yıl:2, Bahar, 2010, s.2-3)

 

Cemil Meriç Hakkında

Eserleri

Ardından

Cemil Meriç Yılı

İletişim

- Cemil Meriç Kimdir?
- Cemil Meriç Kronolojisi
- Cemil Meriç'ten Özlü Sözler
- Cemil Meriç'te Kavramlar
- Cemil Meriç Videoları
- Cemil Meriç'ten Levhalar
- Cemil Meriç Albümü
- Eserlerine Genel Bakış
- Eserlerinden Alıntılar
- Hakkında Yazılmış Eserler
- Meşhurların Diliyle Cemil Meriç
- Cemil Meriç'i Yaşatanlar
- Cemil Meriç Yılı Hakkında
- Cemil Meriç Yılı Onur Kurulu
- Cemil Meriç Yılı Yürütme Kurulu
- Duyurular
- Etkinlikler
- Haberler
- Sizden Gelenler
- Cemil Meriç Yılı Broşürü
MKÜ CEMAR
(Cemil Meriç Düşünce ve Kültürel Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi)
Tel.: 0326 - 245 58 45 / 1308
e-posta: cemar@mku.edu.tr

Hatay İl MEM Ar-Ge Birimi
Telefon: 0326 - 227 68 68
www.hataymeb.gov.tr

Bütün hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.


Tasarım ve Programlama:
Hatay İl MEM Ar-Ge Birimi