"Bir Destan Dillenirse..." Ahmet ŞANAL

Çanakkale İle İlgili Bir Tiyatro Oyunu

Ülkede seferberlik ilan edilir. Yozgat’ın şirin bir köyünde savaş insanların soluklarını kesmeye yetmiştir. O büyük kanlı gazanın nefesi Anadolu halkının ensesindedir.İmamın çağrısı bu defa namaza değil de gazayadır köyün gençleri için… Evlatlarını savaşa gönderen aileler köy meydanında toplanmış ağıtlar yakarlar.
Gidenlerin akıbetini ilk günden düşünür analar, babalar… Bir de Leylası vardır köyün ki çıkmaz düşünceler sarmalında…Recep ile Leyla büyük bir aşkın ortasında yakalanmıştır savaşa. Recep Leyla’dan bir mektup alır cepheye gider iken dönüşte de savaşın imzasıyla bir gazi olarak çıkar köylünün karşısına ve gözleri bir güzeli arar. Lakin o güzel çoktan uçmağa varmıştır.

 
Bir Orhan’ı vardır bu şirin Anadolu köyünün…  Ki adına layık bir Türk genci gider de gelmez köye; Orhan sonsuz olur, nice kahraman Türk eri gibi. Aradan yıllar geçer.

Bir Albayrak dalgalanır semalarında Anadolu’nun. Korkmadan dalgalanır bir şanlı hilal ki bağrında Orhanlar’ın, Mehmetler’in, Hüseyinler’in, Aliler’in kanlarıyla. Parlarda parlar, ortada bir yıldız.

Hürriyetin sefasını sürer birileri de hiç geçmişi düşünmeden hiç hakkını vermeden mazinin işte o zaman geri döner Yozgatlı Şehit Orhan;

"Ben Yozgatlı şehit Orhan, Babamın öğretlediği gibi adıma uygun bir şekilde canımı Mevla’ya teslim eyledim. Ve biliyorum orada birileri var; Vatan için, millet için, namus için, şu dalgalanan Ay-yıldızlı bayrak için kanlarını oluk gibi akıtacak, bir ölüp bin dirilecek birileri var; Türk gençleri var!”



Bu proje T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca (Ulusal Ajans, http://www.ua.gov.tr) yürütülen Gençlik Programı kapsamında ve Avrupa Komisyonu'ndan sağlanan hibeyle gerçekleştirilmiştir. Ancak burada yer alan görüşlerden Ulusal Ajans veya Avrupa Komisyonu sorumlu tutulamaz.