İl İkincisi: Arkadaş Kurbanı
ARKADAÅž KURBANI
Derin derin nefes alarak yürüyordum sokakta. Hava her zamanki ,etraf yemyeşil ve gökyüzü masmavi .Derken bir adam gördüm tenha sokağın ardında.Sanki kimseye görünmek istemiyorcasına ,elindeki sigarasını bir o yana bir bu yana saklama çabasındaydı.Merak ettim,uzaktan seyretmeye başladım.Etrafına bakınıp kimsenin sigarasını görmesini istemiyordu sanki .Gizli bir şeyler mi yapıyordu acaba?Ama sigaranın neresi gizli olabilirdi ki?Düşündüm o an kendimce.Diğer insanlar sigara içtiklerini neredeyse insanların gözüne sokacaktı :”Ben sigara içiyorum ben adamım adam” .der gibi. Sigara mıydı adamlığın göstergesi?Biz ne zaman bu kadar alçaldık ne zaman bu kadar küçük duruma düştük.
Tenhalarda gizli gizli sigara içmeye çalışan adam neyin peşindeydi?Merakım giderek artıyordu .Adama doğru yürümeye başladım,biraz ürkek biraz da sorgular bir bakış atarcasına.Adam ürkek bir ceylan misali sigarasını saklamaya çalışarak gözlerini gözlerini benden kaçırdı.Sebebini anlayamamıştım.
“Merhaba”diyerek samimi bir gülümsemeyle daha da yaklaştım.Bu kaçmaya çalışmasının,gizli bir şekilde sigara içmesinin sebebini sordum haliyle.Bana güvenebileceğini,benden ona bir zarar gelmeyeceğini söylemeye çalışarak masum bir kedi yavrusu bakışıyla bakmaya başladım.
Adamın bana inandığını sezmeye başladığım o an adam bana güven bir ses tonuyla:
-Merhaba, ben Kerem bunu başkası sorsaydı açıklayamazdım belki ama senin gözlerindeki samimiyet içimdeki umut tohumlarını yeşertmeye yetti.
-Çocukluğum babamın öksürüklerini dinlemekle geçti.Babam sigara bağımlısıydı.Annem bir taraftan babama kızıyor,bir taraftan da sürekli beni aynı duruma düşmemem için uyuyordu.
-Neyse lise birinci sınıftaydım,neredeyse tüm arkadaşlarım sigara kullanıyordu.Bana:”Bir kere iç,bir tadına bak,bir kereden bir şey olmaz.”derlerdi.Ben de başladım sigara ,başlamaz olaydım.
-Yaklaşık altı olmuştu hala sigaraya devam ediyordum.Ogünlerde inanılmaz acı veren bir olayla sarsılmıştı beynim.Babamı hayattaki tek dayanağımı,başıma bir şey geldiğinde arkasına sığındığım “Yürü be aslan babam.”dediğim adamı kaybetmiştim,hem de sigaradan.
-Kesin kararlıydım sigarayı bırakmaya ama olmadı. Arkadaşlarım beni yine aynı bataklığın içini saplamayı başarmıştı.
- Babamı kaybedeli üç ay olmuştu.Bir yanım boşluktu ve o boşluk hiç kapanmayıp günden güne büyüyordu.Sanki,ruhsuz bir beden üzerindeydim yaşama elveda diyerek.
-Annem nasıl oldu bilmiyorum cebimde sigara paketi bulup öğrenmişti sigara kullandığımı.Beni yanına çağırarak tokat attı yüzüme. Anacığımı yüz üstü bırakmıştım,onun sözünden çıkıp yapma dediğini yapmıştım.Şimdi ne olacaktı?Nasıl yüzüne bakacaktım ,beni her düştüğümde hiç gocunmadan elimden sımsıkı tutan anamın?
-“Yazıklar olsun! Sen de mi baban gibi aynı illetle hayatını karartmaya meyillisin? Babanın içimi yakan ateşi sönmemişken bir de senin ateşin mi içimi yaksın?”diyerek acı bir şekilde ağlıyordu.
-Koşmaya başladım arkamda gözü yaşlı anamı bırakarak.Dayanamamışı merhametin son zirvesini içinde bulunduran kadıncağız.O da peşimden koşmaya başlamıştı.Bir ara arkama baktım.Aman Allah’ım bir de ne göreyim!
-Gariban anamı araba çarpmış,yerde kanlar içinde öylece yatıyordu.Etraftan insanlar koşmaya başlamış çığlık çığlığa sesler yükselir olmuştu.Olduğum yerde öylece seyrediyordum olup biteni .Şoktan çıkmam uzun sürdü.Koşarak feryatlar içinde anamın yanına vardım. Anamın başından kanlar, benim gözümden seller akmaya başlamıştı. Anamı da kaybetmiştim. Şu kısacık dünyada tek başımaydım artık, kimsesiz, yapayalnız.
- Kocasını sigara yüzünden kaybetmiş anam oğlunun da aynı çukura düşmemesi için elinden sımsıkı tutmuş ama başaramamıştı. Sonunda kendi canından olmuştu yüreği merhamet dolu anacığım. Analar her zaman böyle fedakardır işte. Sonunda kendi yanacağını da bilse katlanırdı o zorluğa. İşin ucunda koklanmaya bile doyamadığı kuzusu vardı nasıl olsa.
- Bir sigara ailemi kaybetmeme, darmaduman olmama yetmişti, şu kısacık hayat serüveninde. Ailemi kaybetmem, paramparça olmam bu kadar kolay mıydı? Babam sigaradan, anam benim yüzümden ölmüştü. Bu yürek bu acıya nasıl dayanır? Annesi ve babasını kaybetmiş çaresizce ağlayan bir çocuktum o an. Sesim soluğum kesilmiş nefes alamaz duruma gelmiştim.
Pişmandım, hem de çok. Ne yarardı bu saatten sonra pişman olmak, artık çok geçti çok geç.
Kurtulmayı denedim şu illetten ama her bırakmaya çalıştığımda daha çok içine çekiyordu daha da bataklığa saplıyordu beni. Herkesin gözü önünde içmeye utanır olmuştum artık. Kimsenin yüzüne bakacak gücüm yoktu. Tenhalarda kimsenin beni göremeyeceği yerlerde utana sıkıla içmeye başladım ve hala da öyle yapıyorum.
Hangi evlat istemez ki ailesi ile mutlu mesut yaşamayı, hep bir arada güzel vakit geçirmeyi? Ben bu isteğe karşılık veremedim hep hep yanlış yollarda aramaya çalıştım mutluluğun sırlarını. Çok geç anladım yanlış yolda olduğumu ama…
Bu kayýt 03/03/2015 13:33:04 tarihinde oluþturulmuþ ve 1338 kere ziyaret edilmiþ.