Nihal-Turgut Anlar
Nihal-Turgut Anlar Anadolu Öğretmen Lisesi / Hayırsever Kuruluş Sani Konukoğlu Vakfı Adına; Nihal Anlar Hanımefendi
Nihal Hanım, öncelikle bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz, bizi kırmadınız, bize zaman ayırdınız.
Nihal Anlar: Ben teşekkür ederim.
Okul yapımına nasıl karar verildi?
Nihal Anlar: Sani Konukoğlu Vakfı yaptırdı bu okulu. Tabi bizim de vakfa ufak tefek yardımlarımız oluyordu ama okulu onlar yaptırdılar. Kızım, Sani Konukoğlu’nun oğlu ile evli. Onun girişimi ile vakıf yaptı bu okulu.
Beni çok onurlandırdılar kızım dolayısıyla bizim adımızı vermek istediler bir de babalarının adını yaşatmış olalım dedik, Turgut Bey’in. Amacımız memleketimize bir fayda sağlamaktı. “Geleceğin teminatı gençler yetiştirelim.” istedik. Bu mahallede olmasını da biz istedik. Çünkü asıl amacımız, o dönem Antakya’da Öğretmen Lisesi yoktu bu sebeple öğretmen lisesinde, okumak isteyen çocuklarımızın şehir dışına gitmek zorunda kalmadan kendi şehirlerinde hatta mahallelerinde bir öğretmen lisesinde eğitim alabilmeleriydi.
Kendi adınızı taşıyan okuldan mezun olmuş kişileri görünce neler hissediyorsunuz?
Nihal Anlar: Böyle mezun olmuş; çeşitli yerlerde görev almış öğrencilerimizi gördükçe gururlanıyoruz. Bunları duymak onur veriyor. Bunları duymak bize yetiyor zaten.
Eminiz ki onlar da ömür boyu sizlere şükran duyacaktır, sizlerin yaptırdığı okullarda yetiştiler. Sizi hiç unutmayacaklardır. Memleketimizde hayırsever insanların olması, toplumsal dayanışma çok güzel. Okul yapımı ile ilgili sürece dair neler söylemek istersiniz?
Nihal Anlar: Devletle birlik olunmalı, hem fikir olunmalı bürokratik konularla ilgili iş birliği olmalı istenmeyen bir şey yapılmamalı o var. Hem fikir… Bizim isteklerimiz beraber yürütülmeli. Okul bahçesine yapılan ve okulu iyice sıkıştıran pansiyon ile ilgili muzdaripiz. Müdür Bey( Okul Müdürü) sağ olsun yapılırken o da uygulamanın yanlış olduğunu, bizim taleplerimizi de yurt yapılmadan önce, yapılırken sürekli ileti, her zaman dile getirdi. İlimizde bir tane daha öğretmen lisesi var. Onun pansiyonu da var. Bunun yerine bize söyleselerdi, biz buraya okul için ihtiyaç olan konferans salonu, spor kompleksi vs. gibi farklı şeyleri biz yapardık. Dedik de aslında; “Biz yapalım ama pansiyon olmasın okul ihtiyacı olan tesisler olsun.” Dedik.
Nihal Hanım, bu çalışma da bir amacımız da daha önce karşılaşılan sorunların tespit edilmesi, hayır yapmayı düşünen insanların bir daha bu tarz sorunlarla karşılaşmaması için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Sayın il müdürümüz de hayırseverlerimizin görüşlerine, düşüncelerine çok büyük önem veriyor. Bu şekilde hem sizlerle tanışmış oluyoruz hem de yaşanılan problemleri tespit etmiş oluyoruz. Az önce; “Hemfikir olunmalı” dediniz mesela. Bu konuda başka neler söylemek istersiniz?
Nihal Anlar: Hem fikir olmalı, resmi yetkililer çalışmalarda destek olmalı, işleri kolaylaştırmalı.
Biz, il milli eğitim müdürümüze, Sayın Valimizin talimatıyla kurulan Hayırseverler komisyonuna siz hayırseverlerimizin problemlerini iletiyoruz. İl Milli Eğitim Müdürümüz, bize ayrıca bir zaman ayırıyor bu meselelere özel ihtimam gösteriyor.
Nihal Anlar: Ne güzel! İşte böyle birlik ve beraberlikle bu işler daha iyi yürür.
Ahmet Şanal (Röportajı gerçekleştiren öğretmen) : Aslında bu röportajın şöyle ayrı bir anlamı var; doğrudan öğretmen yetiştiren bir okul yapımına vesile olmuşsunuz. Ben de bu okulun eski bir öğrencisi olarak bu okulda yetişmiş bir öğretmenim. Aslında sizi yakinen tanıyoruz ve bu sebeple sorulacak soruların cevaplarını az çok bilebiliyoruz. Mesela size; “Okulla iletişiminiz sürüyor mu?” diye bir soru sormaya ihtiyaç duymuyoruz çünkü biz, sizi hep aramızda gördük. Ve okulumuz mahallemize de bir canlılık getirdi.
Nihal Anlar: Biz de zaten onu istedik, diğer mahallelerde okullar vardı, bu mahalle biraz geri kalmıştı.
Okulla ilgili tespit ettiğiniz bir problem var mı?
Yeni yapılan yurt biraz bizi üzdü. Çünkü oyun sahası sıfıra indi diyebiliriz. Okulun bahçesi genişti. Çok küçüldü. Daha önce ağaçlar dikmiştik, koruma derneğimiz vardı. Hep birlikte okul için çalıştık. Daha sonra koruma derneği lav edildi. Sonra zeminden çıkan su sıkıntısı… O da büyük bir sıkıntı idi. Bize bu arsayı belediye verdiğinde o yıllarda maalesef zemin etüdü iyi yapılmamış.
Protokol imzalanmıştı. Sonra biz mühendislerimizi getirdik ama fark ettiğimizde iş işten geçmişti artık. Biz, bunu problem etmedik. “İleride çözeriz bu sıkıntıyı.” dedik. Ona göre bir şeyler yapıldı. Olmadı. Hep su bastı zemin katı. Kantinin bulunduğu kısım. Okul yaptıran vakfımız yöneticileri bu yüzden o dönemin yönetimine küstü. Belki okula katkıları sürerdi daha. Büyük bir vakıf çünkü ama dediğim gibi böyle kötü bir zemini olan arsanın verilmesine içerlediler.
Ama siz okulu bırakmamışsınız. Okula yardımlarınız desteğiniz sürekli sürmüş.
Nihal Anlar: Evet bu işin peşini bırakmadık. Sonra tekrar borularla falan suları dışarı attırdık. Ayrı bir çalışma başlattık. Sonra, biz bu sorunu çözdük rahat ettirdik okulu diye hatırlıyorum. Epeyi uğraştık bu konuda da arsanın hatalı olması belediyenin hatalı yer vermesi üzdü bizi. Biz güvendik, protokolden önce mühendisi getirmedik. Ama bu durum Sani Konukoğlu Vakfı’nı küstürdü. Belki daha başka şeyler düşünürlerdi, daha başka şeyler yapmak isterlerdi. Başka bağışları olurdu. Çünkü onlar biliyorsunuz devamlı yapıyorlar, şimdi üniversite yapıyorlar 17 -18 okul yaptılar.
Gaziantep merkezli vakıfla ilginiz nerden kaynaklanıyor?
Gaziantep merkezli bir vakıf, bizimle irtibatları benim kızım gelinleri olur. Zeki Konukoğlu benim damadım oluyor.
İnşallah ikinci bir okulumuz daha bu vakfımız aracılığıyla destekte bulunurlar?
Nihal Anlar: Valla, bilmiyorum bu arsa sorunu onları küstürdü. Bu arsa bizi çok yordu çok. İnşallah çözüme kavuştu artık okulu su basmıyor. Bu sorunun aşıldığı söylenirse belki düşünebilirler.
Bütün bu problemler istişare edilecek ve bir daha bu tarz problemler yaşanmayacaktır. Bunu taahhüt edebiliriz.
Okulda İlk ders zili çaldığında neler hissettiniz?
Nihal Anlar: Tarif edilmez bir duygu çok duygulandım. Özellikle yapılmasına ilk karar verildiğinde gözyaşlarımı tutamadım. Ama yani hele bu ders zilleri bize daha çok şevk veriyor. Ama elimizden geldiği kadar okul yapımından sonra da desteklerimizi sürdürdük. Dediğim gibi bizim imkânlarımız bu kadar ama vakfın imkânları çok; fakat maalesef bu arsa meselesinden küstürüldüler. Belki başka hizmetlerde bulunmak isterlerdi ama biraz çekişmeli oldu arsa meselesi… Dolayısıyla üzüldük. Yine de okulumuz yapıldı. Valilikte protokol imzaladık. Ondan sonra mühendislerini yolladı vakıf. Biz de; “biraz daha masraflı olacak!” dedik ama “yapalım bunu!” dediler. Öylesine eğitime önem veriyorlar.
Arkadaşlarınıza, dostlarınıza, okul yaptırmayı tavsiye ediyor musunuz?
Nihal Anlar: Kesinlikle evet. Yeri gelince tavsiyede bulunuyoruz ama tabi bu biraz maddi imkânlarla ilgili bir konu. Kolay yapılacak bir şey değil, maddi imkânlarla alakalı bir durum. Çok zenginlerimiz veya bir vakıf yapabiliyor. Denk gelirsek muhakkak tavsiyelerimiz sürüyor.
Son olarak gençlerimize öğrencilerimize neler iletmek istersiniz?
Nihal Anlar: Onların da çalışmalarını mezun olup sizler gibi kendilerini yetiştirmelerini istiyoruz. Biz de muhakkak onlara yön vermek isteriz, destek olmak isteriz tavsiyelerimizi zaten öğretmenlerimiz işliyor.
Biz çok teşekkür ederiz bize zaman ayırdınız, okulumuza kadar geldiniz, size zahmet verdik, vaktinizi aldık.
Nihal Anlar: Estağfurullah. Sağ olun, ben teşekkür ederim; beni onurlandırdınız.
Sani Konukoğlu’nu Tanıyalım;
1929 yılında Gaziantep'te doğdu. 1943 yılında ilkokulu bitirdikten sonra ailesinin okuması yönünde ısrarlarına rağmen dokumacılığa başlayarak iş hayatına atıldı. İlk işe başlayışı kendisinin kullandığı tek tezgâhta borca aldığı 18 kilogram iplikle oldu. 1947 Ocak ayında İstanbul'da 24 gözlü yerli bobin makinesi yaptırarak Gaziantep'e bu kapasitede ilk bobin makinesi getirdi.
1951 yılında mevcut dokumalarının kalitesini yükseltmek için Halep'ten aldığı eski apre makinesini bir mağaraya kurarak çalışmaya başladı. İki yıl sonra ise Bursa'daki tornacılara 4 mekikli ekose gömleklik dokuyan Avrupa dokuma tezgâhlarının benzer modelini yaptırıp Gaziantep'e getirdi. Böylece Gaziantep'te el tezgâhlarını motorlu tezgâha dönüştürmede öncülük yaptı.
1962 yılında saf dışı kalmış eski model makinelerden yararlanarak Şehreküstü semtinde bir mağaraya hidrofil pamuk tesisi kurdu. Bunu 1963 yılında kurduğu 1500 iğ kapasiteli pamuk ipliği tesisi izledi. 1965 yılında Bursa'da havlu tezgâhı imal ettirip, bu tezgahlar üzerine atılacak jakar makinelerini Gaziantep'teki tornacılara yaptırıp havlu imalatına başladı.
1966 yılında "Hilal Kollektif Şirketi''ni kurdu. 1968 yılında 25.000 iğlik iplik tesisi projesi hazırlattı. 23 Şubat 1972'de inşaatına başlanan tesisin 20.000 iğlik bölümü 1974 yılında devreye girdi.
Firmanın unvanı 1977 yılında Sani Konukoğlu'nun isminden esinlenilerek "SANKO Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.''ye dönüştürüldü. Sonraki yıllarda bilinçli ve istikrarlı adımlarla yatırımlara devam edilerek alanında çok yüksek kapasite ve kaliteye ulaşıldı. Bugün yaklaşık 14.000 kişinin çalıştığı SANKO Holding, tekstil, ambalaj, inşaat, iş makineleri, enerji, sağlık, eğitim, ısıtma-soğutma (klima, panel radyatör, kombi), beyaz eşya, bilgi-iletişim, finans ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyor.
SANKO'nun bugün geldiği nokta, Sani Konukoğlu ve O'nun izinden yürüyen sonraki kuşakların bilinçli, planlı ve sabırlı çalışması ile mücadelesinin sonucudur. Bu anlayışla SANKO ve Türk ekonomisine, alanlarında örnek ve öncü şirketler kazandırıldı.
1988 yılında firmasının adı ile kurulan Sankospor'un yönetim kurulu başkanlığını üstlenen Sani Konukoğlu, diğer sanayicilerle birlikte 15 Ağustos 1989'da Gaziantep Sanayi Odası'nı kurdu. Sanayi Odası'nın ilk yönetim kurulu başkanlığına getirilen Sani Konukoğlu, SANKO'nun sosyal hizmetlerini organize etmek amacıyla 11.10.1989'da Sani Konukoğlu Vakfı'nın kurulmasını sağladı.
Sani Konukoğlu, ılımlı, mütevazı, ileri görüş sahibi, sosyal ve iş hayatında yeterince kültürlü, yenilikleri çabuk kabul eden, bilmediği konuda danışan, çevresindekilere yardım yapmayı görev sayan, doğayı seven, ancak öne çıkmaktan hoşlanmayan yapıya sahipti. SANKO Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüttüğü sırada geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu bütün tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 16 Ocak 1994 Pazar günü vefat etti.
Merhum Sani Konukoğlu, sağlığında yaptığı sosyal hizmetler nedeniyle Bakanlar Kurulu'nun 27 Ekim 1997 tarih ve 30 numaralı kararı ile "Devlet Üstün Hizmet Madalyası ve Beratı''na layık görüldü. Madalya ve Berat 27 Ekim 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Çankaya Köşkü'nde yapılan törenle büyük oğlu, SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu'na teslim edildi.
Ruhu Åžad Olsun.
Eskiler sadakayı cariye derlermiş, bu öyle bir hizmet ki insan yetiştirmeye odaklı, insana yönelik bir hizmet. Toplum olarak, insan hayatı devam ettiği sürece hayır yapan kişilerin hanesine işlenecek olan duaların iyilik ve güzellik dolu temennilerin asla kaybolmayacağına dair inanışımız var. Nihal Anlar da sonsuza imza atanlardan üstelik bir öğretmen lisesi yapılmasına vesile olmakla… Gerek Nihal Hanım’a gerekse de Sani Konukoğlu Vakfı’na bir ömür boyu minnettarız.
Bu kayýt 23/10/2014 22:57:48 tarihinde oluþturulmuþ ve 6002 kere ziyaret edilmiþ.
İlçelere Göre Hayırseverlerimiz