Adil ÇELEN
Bahri Çelen Anadolu Lisesi / Hayırseverimiz Süleyman Bahri Çelen’in Oğlu Adil Çelen
Öncelikle, Merhum Hayırseverimiz Süleyman Bahri Çelen’i tanıyalım;
Okulumuzu yaptıran hayırseverimiz Süleyman Bahri Çelen, 1916 yılında Erzin’de doğdu. Okulumuzun yapımı için bu işe gönül veren hayırseverimiz Süleyman Bahri Çelen ve oğulları Çelen Haddecilik ve Sanayi Ticaret A.Ş. olarak yaptırdıkları okulu 1997 Şubat ayında eğitim öğretime kazandırdı.
Okulun inşaatı ile bizzat ilgilenen Süleyman Bahri Çelen, 1999 yılında vefat etti.
Okul yaptırmaya nasıl karar verdiniz, bu süreçte unutamayacağınız anınız oldu mu?
Okul yaptırmaya babamızın istek ve arzuları yöneltti bizi aslında çünkü insanların toplum içerisindeki ölümsüzleşmesi, kişilerin geriye bıraktıkları eserlerdir doğrusu, bundan dolayı öncelikle babamız, bu işi daha öncelerden yani okullar, camiler çeşitli şekilde yardımlarıyla yaptı ama biz bu okulu yaparken de oldukça fazla güçlüklerle karşılaştık. Bir, biz bu memleketin en zengini değildik, bu işi yaparken ama gönül zenginiydik biz. Gönül zenginliğiyle bu işe başladık. Bizler yapmalıyız ki bizden sonraki bizimle beraber olup bizim zamanımızdaki insanların fazla parası olanların bu işe daha çok yönelmesine vesile olmaktır esas amacımız.
Peki, bu süreç de unutamayacağınız bir anınız oldu mu?
Çok fazla oldu. Biz bu okulu çok fazla istedik zorlukla yaptık. Yani bir insan bir hayır yapacaksa buna da zorlanırsa oldukça fazla mücadele verir. Yani biz valilikten izni zor aldık. Sayın Bakanımız Mehmet Dönen, okulun açılışı yapıldığında 1995 yılında Erzin Ortaokulunda ilk defa açıldığında rahmetlik Abim Birol Çelen, bakan, vali hep beraber bir araya geldiklerinde; “Biz babamızın adına Çelen Haddecilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olarak okul yaptırmak istiyoruz.” diye talep de bulunduk. Çünkü daha önceden talep etmiştik, bize yer göstermediler. Arzularımızı geriye bırakmışlardı, ondan sonra bakandan istedikten sonra bakanın valiye talimatı ile bu işin derhal yapılması konusunda harekete geçildi ve bugünkü okulun yerini tahsis ettiler, biz onun üzerine başladık.
Okulla iletişiminiz sürüyor mu, okula gelip gidiyor musunuz, okulu gördüğünüzde neler hissediyorsunuz?
Şimdi aslında benim yaşama bağlılığımı arttırıyor; okula gelmek o çocukları görmek. O zaman 300-400 tane çocuk vardı burada, benim 300 tane çocuğum vardı. Yani ille anamın ya da benim 2-3 tane çocuğum olması önemli değil ki bu çocukların hepsi benim. Onlarla iletişim kurmak, onlarla sohbet etmek onları iyiye yönlendirmek falan bunlar bana ayrı bir şevk veriyordu.
Sizden etkilenerek okul yaptıran oldu mu ya da okul yaptırmaya tavsiye ettiğiniz oldu mu, bağış konusunda imkânı olanlara neler söylemek istersiniz?
Şimdi biz bu işin ilkiydik. Her şeyden önce bir sanayiciydik, sanayiciler dâhil Erzin’deki parası olanlar hiç kimse bu işe yönelmemişler. Biz gönül zengini olduğumuz için bu işe baş koyduk, o ekonomik sıkıntı içerisinde biz bunu yaptık bitirdik 2 yılda. Valilikle yapmış olduğumuz 24.10.1994 tarihindeki protokolle bu işi 2 yılda yapıp bitirmeye taahhüt ettik. Demir ve çimentosu devletten, geri kalan bütün ihtiyaçları kendimiz tarafından karşılanmak üzere yapıldı. Bunları zamanında yaptık, rahat rahat o zaman biz ekonomik olarak iş düzenimizi daha yeni kurmuştuk ama toplum önündeki nezaretimizi, düzenimizi ve toplumun şevkini kırmamak için okulu zamanında bitirdik ve biz bunu yaptık diye Payas’ta oldukça fazla sanayici bu işe soyundu. Birol Çelen, Akif Çelen, Arif Çelen bu işi yaptı, biz niye yapamıyoruz diye yani isimleri saymayayım, ben şimdi 4-5 tane firma bugün çok çok daha fazla zenginler onlar, Allah daha zengin etsin ama hepsi vesile olup bu işleri yaptılar ve Erzin’de de yaptılar. Erzin’de bu işi ilk yapanlardanız ama arkasından herkes yaptı, bu da; “o yaptı ben niye yapamam?” sevdasında herkes… Güzel bir örnek oluştu ve toplum kazandı yani bence.
Bir eğitim kurumunda babanızın ismini görmek sizde nasıl bir duygu uyandırıyor?
Babamız, Allah rahmet eylesin rahmetlik oldu, şimdi ölümsüzleşti. Duyuyorum çocuklar dışarıda; “nerde okuyorsun yavrum” dediklerinde “Bahri Çelen’de okuyorum.” demeleri o bana yetiyor, bana huzur veriyor. Çocuklar okumuş, büyük adam olmuşlar, yani bugün memlekette yönetici pozisyondalar… “Nerden mezunsun?” “Ben Bahri Çelen’den mezunum.” “Ben de Bahri Çelen’den mezunum.” Bunları duymak bana ayrı bir şevk veriyor. Bunlar parayla pulla olacak şey değil, kimse parayla, zorla yapamaz bunu gönlünden kopuyorsa yapıyorsa olur. Bunlar şevk veriyor.
Peki, okulda ilk ders zili çaldığında açılışta neler hissettiniz?
Ondan ziyade en çok etkilendiğim şey, babam rahmetlik oldu, okul yaptırdığı için okulda cenaze merasimi yapıldı. Çocukların merasimdeki tavır ve hareketleri beni çok duygulandırdı. En çok etkilendiğim olaylardan bir tanesi diyebilirim.
Okul yapımı sırasında karşılaştığınız sorunlar oldu mu şöyle olsaydı böyle olsaydı daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?
Okul adına hiçbir problem olmadı. Olduysa da geçmiştir ama onları problem olarak görmüyorum herhangi bir sıkıntı olmadı.
Öğrencilere, öğretmenlere ya da gençlere iletmek istediğiniz mesajınız var mı?
Toplum olarak bütün insanların hoşgörülü olmasını isterim. Hayatta hiçbir şekilde fevri olmamalarını, fevri hiçbir şekilde hiç kimseye, kendisine kötülük eden insana dahi, fevri davranışla tepki göstermemelerini; meseleleri sakin, muhlis bir şekilde karşılamalarını ama mutlaka yarın haklı olarak çıkacaklarını onun için insanlara mutlaka hoşgörülü nazik olmalarını dilerim.
Bu son sorumuz okulla artık başka projeler üretmek ister misiniz, yeni bir okul daha yaptırmayı düşünür müsünüz?
Her şeyi düşünüyorum çok da istiyorum ama imkânım el verirse… Fen Lisesi yapmak istiyorum…
Saygıdeğer hayırseverimizin, özellikle gençlere, insanlara hoşgörülü davranmaları ile ilgili tavsiyeleri, iyilik dolu tavırları, öğretmenlerimize yakın ilgi ve alakaları yanında yaptırdıkları okul ile ilgili sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu kayýt 07/10/2014 19:47:16 tarihinde oluþturulmuþ ve 1729 kere ziyaret edilmiþ.
İlçelere Göre Hayırseverlerimiz