PaÅŸa Karaca
İskenderun Suçıkağı Paşa Karaca İlköğretim Okulu, Paşa Karaca Anadolu Öğretmen Lisesi, Paşa Karaca A.Ö.L. Pansiyonu / Hayırseverimiz Paşa Karaca
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
1954 yılında İskenderun’a bağlı Suçıkağı Köyünde dünyaya geldim. İlköğretimini Suçıkağı Köyü İlkokulunda tamamladım. 1991’den beri inşaat sektöründe müteahhit olarak çalışıyorum.
Okul yaptırmaya nasıl karar verdiniz, neden okul yaptırmak istediniz? Bu süreçte unutamayacağınız bir anınız oldu mu?
Okul yaptırmayı seviyorum. Ekonomik durumum uygun olduğu takdirde Allah nasip etse de bir okul yaptırsam diye hep dua etmişimdir. 1998 yılında meydana gelen depremde köyümün okulu zarar görmüştü. Depremde zarar gören okulu yıkıp yeni, modern bir okul yaptırmak istedim; fakat okulun yapımını başkaları üstlendi. Onlar da okulu yapmadan gittiler. Sonra okulun yapımını üstlendim. Okulun arazisine bitişik olan arsayı alarak okul alanını genişlettim. İki katlı okulun üçüncü katını da yaparak daha önce sobayla ısınmanın sağlandığı okula bir de kat kaloriferi yaptırarak sağlıklı bir eğitim-öğretim ortamı oluşmasını sağladım. Bütün bunları yapmak bana mutluluk veriyor. Aslında gönlümden geçen bir lise yapmaktı. Bunun için gerekli görüşmeleri yaptım. Bir yer belirlendi; ancak oranın tarihi kalıntılar nedeniyle uygun olmayacağı yönünde bir tespit yapılınca Modern Evler’ deki yine kamuya ait bir arsada okulun yapılmasına karar verildi. 12, 24 ve 32 derslikli seçenekler vardı. Madem böyle güzel bir iş yapıyoruz o zaman en güzeli olsun diyerek 32 derslikli olmasını istedim. İnşaat işiyle uğraştığımız için diğer binalarla beraber okulun da yapımı kısa sürede bitti ve doğrusu nasıl bittiğini de anlayamadım.
Okul yapmak, elbette konut yapmaktan öte bir şey. Manevi anlamda verdiği mutluluğa paha biçilemez. Kendim için bir şey yaptığımda hiç sevinmem; ama okul yaptırarak topluma yararlı insanların yetişeceği ortamlar oluşturmak bana büyük gurur veriyor, mutlu oluyorum. Bu duyguyu yaşamak için ancak okul yaptırmak gerekir.
Okulla iletişiminiz sürüyor mu, okula gidip geliyor musunuz, okulu gördüğünüzde neler hissediyorsunuz?
Okula her zaman gidip geliyorum ve okula her gittiğimde tarifi imkânsız bir duygu yaşıyorum. Neden mutlu oluyorum; çünkü modern bir eğitim kurumunda pırıl pırıl öğrenciler görmek onların heyecanına tanık olmak benim için çok anlamlı. Okulun herhangi bir ihtiyacı olduğunda elimden geldiğince bunu gidermeye çalışıyorum. Teknolojiyi eğitim ortamında aktif olarak kullanmak için akıllı tahtaların alınması başarıyı arttıracağı söylenince akıllı tahtaların alınması için gerekli imkanı da sağladım. Okul Müdürümüz Soner EYÜPOĞULLARI’na, okula ne gerekiyorsa yardıma hazır olduğumu sürekli söylüyorum.
Sizden etkilenerek okul yaptıran oldu mu ya da okul yaptırmayı tavsiye ettiğiniz oldu mu, mesela bağış konusunda imkânı olanlara neler söylemek istersiniz?
Okul yaptırılması konusunda maddi durumu yeterli olan bazı arkadaşlarıma bunu tavsiye ettim; ancak henüz bu arkadaşlardan okul yaptıran olmadı; ayrıca benden etkilenerek okul yaptıran da duymadım. İlimizde okul yaptıranların kim olduğu belli zaten… Maddi imkânı yeterli düzeyde çok sayıda insanımız olmasına rağmen okul yaptıran hayırsever sayısı maalesef çok az.
Belli bir maddi güce sahip olanlar küçük de olsa bir okul yaptırdıklarında, o mutluluğu yaşadıklarında daha büyük okul yaptırmak isterler. Okul yaptırmak, insanı çok mutlu eden, insana manevi haz veren bir duygudur. Bu duyguyu Allah, herkese nasip eder inşallah.
Bir eğitim kurumunda kendi adınızı görmeniz sizde nasıl bir duygu uyandırıyor?
Tabii ki beni çok mutlu ediyor. Torunlarım okulun yanından geçerken “Dede, bu bizim okulumuz mu?” diye soruyorlar. Gerçekten yaşanması gereken anlatılmaz bir duygu bu.
Okulda ilk ders zili çaldığında, açılışta, neler hissettiniz?
Pırıl pırıl öğrencileri karşımda görünce çok duygulandım. Gözlerim doldu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Okul yapımı sırasında karşılaştığınız sorunlar oldu mu,“Şöyle olsaydı, böyle olsaydı daha iyi olurdu.” dediğiniz bir şeyler var mı?
Şöyle olsaydı ya da böyle olsaydı dediğim, yok denebilecek kadar azdı. Okul yapımı sırasında kimse herhangi bir zorluk çıkarmadı. Herkes elinden geldiğince önümü açmaya çalıştı. İnşaat müteahhidi olmam ve dolayısıyla işten anlamam ortaya çıkan sorunlara anında müdahale etmemi sağladı. Bu nedenle şöyle olsaydı diyebileceğim bir kusur bırakmamaya özen gösterdim. Eğer bundan sonra okulla ilgili herhangi bir sorun olursa anında müdahale edip sorunu ortadan kaldırırım.
Öğrencilere, öğretmenlere ya da gençlere iletmek istediğiniz mesajınız var mı?
Öğretmenler, çocukları iyi eğitecek, onlara vatanı sevmeyi, başarılı olmayı öğretecekler. Çünkü yarın bu gençler devlet yönetiminde olacaklar. Bu nedenle iyi eğitilmeleri gerekir. Öğretmen çocuğa ne verirse çocuk onu alır ve uygular. Bizim geleceğimiz olan gençlere hep birlikte sahip çıkmalıyız.
Okulla ilgili başka projeler üretmek ister misiniz, yeni bir okul daha yapmayı düşünür müsünüz?
İmkânım oldukça böyle hayır işleri yapmayı hep düşünüyorum. Bu bana büyük bir sevinç ve mutluluk veriyor. Bunları yaparken vergiden de çok düşmüyorum; ancak dörtte bir oranında düşüyorum. Allah sağlık verdikçe bu anlamda katkı sağlamayı her zaman isterim.
Eklemek istediğiniz herhangi bir şey var mı?
Böyle bir çalışma yaptığınız için sizlere teşekkür ediyorum.
“En büyük zenginlik paylaşılan zenginliktir.” felsefesinden yola çıkarak iki ayrı okul yaptıran, çeşitli eğitim kompleksleri yaptıran, 2005 yılında Belen ilçesinde kendi adıyla anılan sağlık ocağını yaptıran PAŞA KARACA, ”Bir dua, binlerce zenginliğe bedeldir.” Fikrinde olan başarılı bir hayırseverdir. Kendisi okuyamadığı için içinde kalan “okuma” ukdesini okul yaptırarak söndürmeye çalışan, en büyük yatırımın insana olan yatırım olduğunu düşünen eğitime destek vermekten her zaman mutluluk duyacağını dile getiren hayırseverimiz Paşa KARACA’ya teşekkürlerimizi sunuyoruz…
Bu kayýt 27/10/2014 16:45:22 tarihinde oluþturulmuþ ve 5773 kere ziyaret edilmiþ.
İlçelere Göre Hayırseverlerimiz