Yusuf Tatlı
Serinyol Muhtar Yusuf Tatlı İlköğretim Okulu/ Hayırseverlerimiz; Ali-Ferit-Hazım Tatlı Kardeşler
Öncelikle hayırseverlerimizi tanıyalım;
Ali Tatlı; 1958 yılında Antakya’da doğdu. İlkokul mezunu olup bir dönem muhtarlık ve bir dönem belediye meclis üyeliği yapmıştır. Evli ve beş çocuk babasıdır.
Ferit Tatlı; 1961 yılında Antakya’da doğdu. İlkokul mezunu olup Halen Suudi Arabistan’da berber olarak çalışmaktadır. Evli ve altı çocuk babasıdır.
Hazım Tatlı;1965 yılında Antakya’da doğdu. İlkokul mezunu olup Halen Suudi Arabistan’da berber olarak çalışmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Aile Büyüğü olarak Ali Bey öncelikle ailenizden ve okul yapım öyküsünden bahsedebilir misiniz?
Ali Tatlı: Öncelikle ziyaretlerinizden dolayı size teşekkür ediyor ve il milli eğitim müdürümüze de saygılar sunuyorum. Hepinize de saygılar sevgiler…
Biz, üç kardeşiz babamız 27 sene muhtarlık yaptı, vefat etti, rahmetli oldu. Rahmetli olmadan önce bizim mahallemizde okul yok okul olmayınca biz karar aldık, biz yurtdışında çalışıyorduk. “Mahallemize yakışır bir okul yaptıralım!” dedik. Üç kardeş olarak karar aldıktan sonra rahmetli bir sene sonra vefat etti. O sırada ben geldim üç kardeşiz kardeşlerime dedim ki birbirimizi mağdur etmeyeceğiz, dönüşümlü olarak birimiz burada kalır, iki kişi yurt dışında dönüşümlü olarak baba ocağına bakarız. Bizim ne fabrikamız var, ne lüksümüz var, ne zengin insanlarız ama Allah’ımıza şükürler olsun biz devletimize çok sadık insanlarız, artı halkımızı severiz, tek kelime ile bu. Neyse babam vefat ettikten sonra tabi kardeşlerimle bu şekilde konuştum ama meğersem kardeşlerim anlaşmışlar; “Abi sen bizim abimizsin, babamız yerindesin, bundan sonra sen yurt dışına çalışmaya gitmeyeceksin. Biz ikimiz gidip geleceğiz, sen burada kal. Yine o aralar mahallemizden baktım bir ekip geldi; “Ali Bey, sen bizim muhtarımızsın, aday ol biz seni destekleriz!” Ben kendilerine teşekkür ettim, nazik bir şekilde tekliflerini geri çevirdim ancak; “olmaz!” dediler ve “Sen gitmeyeceksin, burada mahallemizde kalacaksın!” dediler. “Muhtarımızsın, karşına rakip de yok, tüm mahalle olarak seni istiyoruz!” dediler. Ben; “Olmaz!” dedim önce sonra; “Kardeşlerimin fikirlerini alayım.” Dedim. Onlarla toplandım görüştüm kardeşlerim dediler; “Abi bak, halk bizi seviyor takdir ediyor, Allah razı olsun herkesten, sen abi kal; biz ne gerekiyorsa yaparız, Kırma insanları!” dediler öyle de karar aldık Allah razı olsun hepimizden beni seçtiler teveccühleri.
Sonra işte tabi rakipsiz muhtar seçildik. Mahallemizin en önemli problemleri arasında bir okul ihtiyacı var idi. O arada kardeşlerim buradaydılar dönemin valisi Sayın Utku Acun buradaydı. 12-13 sene kadar önce, ilgili kişilerle görüştüm isteğimi bildirdim. Mahallemizin ihtiyacı olan bir okul yapımı ile ilgili vali beye gittik. Dediler; “Ne kadar zaman içinde bitirirsin?” “1.5-2 yıl içinde bitireceğiz!” dedik protokolümüzü yaptık, bu şekilde okulu da bitirdik. Olaylar bu şekilde, okulu da bitirdik okulumuz da şimdi iyi durumda.
Okulla iletişiminiz sürüyor mu acaba?
Ali Tatlı : Sürüyor, gidip geliyoruz. Evet
Kezban Tatlı(Hazım Tatlı’nın İşi): Yardımlarımız hala sürüyor.
İlk ders zili çaldığında neler hissettiniz?
Ali Tatlı: Ben bu okulu her şeyden öte yaptırdığımızdan dolayı çok mutluyum, inanın dil ile ifade edemem fabrikam olsaydı bu kadar mutlu olmazdım.
Ferit Tatlı: Ben de abimle aynı görüşteyim. Hele ilk zil çaldığında çocukluğumu hissettim ilk olarak. Ben de gurur duydum ve o yıllarda hep çocukluk günlerime gittim
Kezban Hanım, eşinizle ortak okul yapımı ile ilgili bir anınız oldu mu?
Kezban Tatlı : Eşim Hazım Bey’in özellikle başlangıçta ağabeyleriyle bu konuyu görüşürkenki heyecanını hissedebiliyordum. Özellikle babasının adının okula verilmesi ona büyük gurur veriyordu. Manevi bir tatmin söz konusu anlatılamaz yaşanması gerekir.
Okul Yaptırmayı Tavsiye ediyor musunuz, hali vakti yerinde olanlara durumu iyi olanlara?
Kezban Tatlı: Tabii ki okul yaptırmak kadar güzel bir şey yoktur. Öğrencilerin öğretmenlerin oraya gittiğimiz zamanki tavırları sevgi ve saygıları bugüne kadar yıllar geçmesine rağmen biz her toplantıda her yardımlaşma gecesi ve her yemekte sürekli birlikteyiz. İhtiyaç duyduklarında maddi manevi her zaman kapımızı çalabilmeleri telefon açabilmeleri bizimle görüşmeye devam etmeleri gurur verici. Yardımlaşma gecesi gibi etkinliklerde, ihtiyaç duyduklarında, okula ekstra gerekli olan yardımlarda maddi manevi bir şeyler gerektiğinde direk bizi aramaları bizim kapımızı çalabilmeleri bizi çok mutlu ediyor, gurur verici bir durum.
Onun da(Direk kendilerinin aranması, kapılarının çalınması) ayrı güzel bir duygu olduğunu sevinç olduğunu düşünüyorsunuz?
Ali Tatlı: Kesinlikle hani tanıtılırken, artık sizden öte; “falanca okulun hayırseverleri” denildiği zaman, biz bunu vatandaşın arasında da öğretmenlerin arasında da yaşıyoruz. Herkese tavsiye ediyoruz. Keşke imkânımız olsa ilkokul, lise, keşke üniversite yaptırabilsek imkanımız olsa.
Şartlar elverirse yeniden okul yaptırmayı düşünür müsünüz?
Ali-Ferit-Kezban Tatlı: Evet, elbette!
Okul yaptırma sırasında karşılaştığınız herhangi bir problem oldu mu?
Ali Tatlı: Hayır olmadı hiçbir problem olmadı, kendi yağımızla kavrulduk Allahın izni ile kazandığımız para ile okulumuz yaptırdık ve babamızın adını yaşattık. Mahallemizde artık bir okul olduğundan dolayı çok mutluyuz.
Öğrencilerimize, gençlere neler söylemek istersiniz?
Ferit Tatlı: Ben genel olarak Türkiye’de okuyan bütün öğrencilerimizi öncelikle en iyi dileklerle kutlar, iyi çalışmalar diler ve derslerinde başarılar dilerim.
İmkânı olan zenginlerimize neler söylemek istersiniz?
Ali Tatlı: Her şeyi devletimizden beklemek yanlış olur. Yani illa ki her şey yüksekten beklemek, yanlış olur. Herkes mümkün olduğu kadar elini taşın altına koymalı, devletimizi milletimizi sahipleneceğiz. Biz bunu söylemek isteriz. Biribirimizi sahipleneceğiz, illa ki ben senden sen benden beklemek doğru değil. Benim ricam benim isteğim, kimin imkânı var ise, okul yaptırabilen varsa okul yaptırsın, kimin imkanı neye yeterse, cami, yol, çeşme bunlar hayır işidir. Bunları mümkün olduğu kadar sayın vatandaşlarımızdan istiyoruz.
VERGÄ° MUAFÄ°YETÄ° Ä°STEMEDÄ°K
Fabrikamız yok, sanayimiz yok bizim beklentimiz yok. Biz devletçiyiz, gözümüzde gönlümüzde hiçbir şey yok, helal hoş olsun. Biz devletimizi kalkındıracağız, bana dediler; “Vergiden muaf tutabilirsiniz” diye ama benim öyle bir düşüncem olmadı. Helal hoş olsun, biz devletimizi kalkındıracağız!
Hayırseverlerimizle birlikte okulumuza geçtik. Okul Müdürümüzle samimi ilişkileri, okula yakınlıkları, okulu evleri gibi görmeleri gözden kaçmadı.
Müdür Bey Hayırseverlerimiz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
S. Barış Arslan (Okul müdürü) : Okul hayırseverleriyle abi kardeş gibiyiz, bir ihtiyaç olduğunda “arasak mı aramasak mı?” diye hiç tereddüde düşmeyiz ararız. Sağ olsunlar, onlar da imkan olursa zaten hemen imkanları elverdiği ölçüde katkı sağlarlar.
Ali Tatlı: Burası bizim evimiz gibi. Eğitime destek olmaktan çok mutluyum. Eğitime destek veren kendine destek verir. Bakınız burada benim torunlarım var. Bu okul yine bizler için halk için. Son olarak şunu özellikle belirtmek isterim; imkânı olan herkes bu tür hayırlarda bulunsun, sonuçta bu ülke hepimizin her şeyi devletten beklemeyelim. Sonuçta bundan yine biz halk olarak yarar göreceğiz. Bundan çekinmeyelim. Eğitime destek oldukça yaşadığımız toplum kalkınacak.
Tatlı ailesinden ayrılırken aslında büyük bir dayanışma dersi aldığımızı hissettik. Aile içi, mahalle içi bir sevgi dayanışması… Sadece kendini değil kendinden öte devletini düşünen cömert insanların varlığı ile umutlandık ve gururlandık. Ayrıca devlete sadakatin bu denli işlediği temiz ve sevimli bir aileyi örnek almamız gerektiğini düşünerek, yeşillikler arasındaki Serinyol Muhtar Yusuf Tatlı İlköğretim okulundan güzel anılarla ayrıldık.
Bu kayýt 23/10/2014 21:41:18 tarihinde oluþturulmuþ ve 4401 kere ziyaret edilmiþ.
İlçelere Göre Hayırseverlerimiz