Turunçlu Şehit Hakan Üçyıldız İlköğretim Okulu / Hayırseverlerimiz Yüksel-Ali Üçyıldız
Öncelikle okul yaptırmaya nasıl karar verdiniz?
Yüksel Üçyıldız: Oğlumuzun şahadetinden üç gün önce birlikte sabah kahvaltısında sohbet ettik. Oğlum giderken bize “Ben ölsem hiç üzülmem. Manevi olarak tek isteğim okul yapmak olacaktır.” dedi. Babasına dönerek ona ömür boyu uğraşacağı bir şeyler bırakacağını söyledi ve gitti. O günden üç gün sonra kaza oldu. Şehidimizin vasiyeti üzerine okul yaptırmaya karar verdik. Oğlumuz eğitime çok önem verirdi. Yeğenleriyle sürekli ilgilenir onların başarılarına katkı sunardı.
Ali bey, sizin ya eşinizin okulla iletişimi sürüyor mu, okula gidip geliyor musunuz?
Ali Üçyıldız: Okula sürekli gidip geliyorum. Bahçe düzenlemesi, ağaçların bakımı, bahçe ihate duvarının yapılması, bahçenin ve çevrenin temizliği gibi her konu ile yakından ilgileniyorum. Okulumuzun maddi ve manevi her isteğine yetişmeye çalışıyorum. Okulu adeta oğlum gibi görüyorum. Oğlumu nasıl seviyorsam okulu da öyle seviyorum.
Yüksel Hanım, Ali Bey çevrenizde sizden etkilenerek okul yaptıran oldu mu ya da yaptırmak isteyen dostlarınıza, arkadaşlarınıza nasıl tavsiyelerde bulunursunuz? İmkânı olanlara neler söylemek istersiniz?
Çevremizden bu şekilde doğrudan etkilendiğini gördüğümüz birileri olmadı. Şüphesiz ki etrafımızda bizim okul yaptırmış olmamız konuşuluyor. İnsanların konuşmaktan öte harekete geçmelerini tavsiye ederim. Okulu yaptırırken çevremden her hangi bir maddi destek almadım ben. Allah her kese böyle bir hayır yapmayı, vesile olmayı nasip etsin derim.
Bir eğitim kurumunda oğlunuzu isminin yer alması nasıl bir duygu?
Yüksel Üçyıldız: Rahmetli oğlumuzun vasiyeti olarak gördüğüm için şartlarımızı zorlayarak okulun yapılmasını ve tamamlanarak eğitim öğretime başlamasını sağladık. Oğlumun ve benim arazi ve arsalarımı satarak okulun kısa zamanda bitirilmesini başardık. Bu gün bile velilerimizden fazlaca destek almadan elimizden geldiği kadar okula destek olaya çalışıyoruz. Okulu oğlum olarak görüyorum. Adının yaşatılmasından ve vasiyetinin yerine getirilmiş olmasından da mutluyuz.
Ali Üçyıldız: Okulun tabelasında oğlumun ismini görünce kendisini görmüş kadar seviniyorum. Onun bize olan vasiyetini yerine getirmiş olmaktan da son derece memnun ve mutluyuz. Ancak bu mutluluk garip mutluluk ki buruk bir tat veriyor.
Okulda ilk ders zili çalınca orada mıydınız? Neler hissettiniz? Sizleri üzmek istemiyoruz ama o an ki anıları bizimle paylaşır mısınız?
Sayın Valimiz, İl Müdürleri, tüm mülki erkân, vatandaşlar herkes oradaydı. Okul yaptırdığımız için çok mutluyduk. Ama buruk bir sevinç yaşadık. Yine de mutluyuz.
Okul yapımı sırasında karşılaştığınız sorunlar oldu mu?
Okul yapımı sırasında halktan çok fazla destek görmedik. Maddi olarak zaten destek beklemiyorduk. Ama inşaat malzemeleri ve okulun korunması anlamında bi,r desteğe ihtiyacımız vardı. Bunu göremedik. Yine de sitem etmiyoruz. Çünkü bir hayır işi için yola çıkmıştık. Böyle engellerin olabileceğini de kabul etmemiz lazım, diye düşünüyoruz. Okulumuzu ilk olarak dört derslik olarak planlamıştık. Şartlarımızı hep zorlayarak 16 derslik olarak yaptık. İl Milli Eğitim Müdürlüğü bir kat ilavenin kendileri tarafından yapılacağını ve okulun Lise olarak eğitim öğretime kazandırılacağını beyan etmişlerdi. Ancak bunlar gerçekleşmedi.
Öğrencilere, öğretmenlere ve gençlere neler tavsiye edersiniz?
Ali Üçyıldız: Ben ilkokulu dışarıdan bitirdim. Eşim ortaokul mezunu. Ben zamanımda maddi zorluklar yüzünden okuyamadım. Eşimin her zaman yanımda olduğunu, eğitimimi sonradan tamamlarken yardımcı olduğunu söylemem gerekir. Şimdi ki nesil bu anlamda çok şanslı ama gençlerin bu gidişi beni endişelendirmektedir. Gelecek kaygısı olmayan, günlük yaşaya bir nesil var. Aile eğitiminin yetersiz olduğu kanaatindeyim. Aileler çocuklarına bir sınır koyamıyor. Bu neslin gelecekte ülkemizi yönetecek olması geleceğimizin teminatı olmalarını düşündükçe endişeleniyorum. Bur da kaygılarım var. Benim oğlum disiplinli büyümüş, eğitimine önem vermiş sosyal ve kültürel olarak dolu dolu yaşamış biriydi. Şimdiki nesille kıyaslamak mümkün değil.
Yüksel Hanım: Siz neler hissediyorsunuz, duygularınızı bizimle paylaşır mısınız?
Bizler bu gün buruk bir sevinç yaşıyoruz. Keşke oğlumuz sağ olsaydı da biz yine okul yaptırmış olarak sizlerle sohbet ediyor olsaydık ama her şey takdiri ilahi. Yine de okulumuzla yaşamaktan ve oğlumuzu yaşatmaktan son derece mutluyuz.
Gelecek yıllarda okul yaptırma, eğitim alanında hayırseverliğe devam etme gibi bir düşünceniz ve projeleriniz olacak mı?
Yeni bir projemiz olmayacak. Okulumuza maddi ve manevi olarak destek olmayı sürdüreceğiz. Okulumuzda oğlumuzun anısına her yıl 1 NİSAN günü anma etkinliği düzenlemesini istiyoruz. Bu gerçekleşirse çok sevineceğiz.
Türkiye Sevdalısı Üçyıldız Ailesi’nin eğitimle ilgili düşündükleri projelerle sevinirken yaşayan bir tarih edası ile Yüksel Hanım ve Ali Bey’in Antakya’mız ve eğitim ile ilgili hoş sohbetine doyamadan bir başka hayırseverimizin kapısını çalmak üzere oradan ayrıldık. Okulumuzun yapımına vesile olan Şehit Tabip Teğmen Hakan Üçyıldız’ı rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhu Şad Olsun!